Çocuklarımız ortalama 2-3 yaşına geldiğinde ve biz sosyal ortamlara daha fazla girmeye başladığımızda bir sorun çıkar ortaya: Çocuklara paylaşmayı öğretmek. Çocuklarımız oyuncaklarını arkadaşlarıyla paylaşmaya isteksizdir ama başka çocukların oyuncaklarını tereddütsüz ve izinsiz almayı çok severler.
İçindekiler
Paylaşmayan Çocuğumuz Kötü Huylu mu?
Peki neden böyle, acaba bizim çocuklarımız kötü huylular mı? Elbette hayır! Bu onların gelişimsel dönemlerinin son derece normal bir özelliğidir. Çünkü çocuklar özellikle de 2-3 yaşlarında ben merkezcidir. Yani kendilerini dünyanın merkezinde görme eğilimindedirler. Başkalarının duygu ve düşüncelerini daha tam olarak kavrayabilme becerisine sahip değillerdir. Bunu edinmek için büyümeleri ve yönlendirilmeleri gerekmektedir. Dolayısıyla çocuğunuz böyle bir davranış gösterdiğinde; ‘ben çocuğumu çok kötü yetiştirdim, ben çocuğuma hiçbir şey öğretemedim’ diye düşünüp kendinizi suçlamayın ve suçlayarak yanlış davranışlarda bulunmayın. Bunun, çocuğunuzun gelişiminin normal bir dönemi olduğunu lütfen unutmayın.
Çevredekilerin Sözleri ve Bakışları
Farz edelim ki çocuklu bir ortama girdik ve çocuklardan biri bizimkinin elindeki oyuncağı istiyor. Anne ve babası da hafiften ayıplar gözlerle bakıyorlar, ne zaman o oyuncağı alacak da benimkine verecek ve susturacak diye. Ne yapacağız? Hiçbir şey yapmadan mı duracağız derseniz eğer, evet. Cevap gerçekten de hiçbir şey yapmadan duracağız. Belki çocuğumuza ufak bir teklifle gidebiliriz. ‘Oyuncağını arkadaşınla paylaşmak ister misin, o zaman daha keyifli oynayabilirsiniz’ şeklinde. Ama ısrar yok! Çocuklara paylaşmayı öğretmek söz konusu olduğunda çocuğumuzun elinden oyuncağı alıp diğer çocuğa vermek yok! Eğer hayır diyor ve paylaşmak istemiyorsa kararına saygı duyacağız. Eğer kriz büyüyorsa çocukları bir süre birbirinden uzaklaştırmak iyi bir çözüm olabilir. Buradaki püf noktası şu: Çocuğumuz oyuncağını paylaşmak istemiyorsa, çevredekilerin sözlerine, bakışlarına aldırmadan onun kararına saygı duyacağız.
Bu durum beraberinde şunu da gerektiriyor: Bizim çocuğumuz da başka çocukların oyuncaklarını izinsiz alamayacak. Bunu uygun zamanlarda ona çeşitli açıklamalarla hatırlatacağız. Diyeceğiz ki; -Oyuncağını alabilir miyim? İzin vermiyorsun, tamam. Sen bana izin vermediğin için ben senin oyuncağını almıyorum, bu demektir ki sen de benimkileri izin almadan kullanamayacaksın.
Çocuklara Paylaşmayı Öğretmek İsterken Kriz Anlarında Nasıl Davranmalı?
Zaman zaman böyle ufak mesajları verdik ve gerçek bir kriz ortamının ortasında kaldık. Mesela bizim çocuğumuz da başka bir çocuğun oyuncağını almak istiyor. Hemen onu alıyoruz ortamdan uzaklaştırıyoruz ve sakinleşmesini bekliyoruz. Sonrasında da şunu söylüyoruz: Bir düşün bakalım eğer arkadaşın senin oyuncağını izinsiz almak isteseydi ne hissederdin? Diyecek ki; vermek istemezdim. İşte şimdi O da vermek istemiyor. Nasıl ki sen oyuncağını izinsiz kimseye vermiyorsan, onların oyuncağını da izinsiz alamazsın. İlk anlattığınızda ‘tamam annecim oldu o zaman’ demeyecek. Fakat bu açıklamayı sürekli ve tutarlı bir şekilde yaparsanız ve bu şekilde davranmayı başarırsanız işte o zaman çocuğunuz empati becerisi kazanacak. Kendi haklarına ve kararlarına saygı duyulan çocuğunuz başkalarının kararlarına da saygı duymayı öğrenecek.
Bazı durumlarda da işi çocukların kendi aralarında çözmelerine izin vermek lazım. Hemen müdahale etmemek, biraz sorun çözebilme becerisi edinebilmeleri için zaman tanımak önemlidir. Daha küçük çocuklar söz konusu olduğunda da tedbirli olmak ve krizi ortaya çıkmadan kaldırmak daha mantıklı. Mesela çocukların olduğu bir ortama yanınızda bir oyuncakla gidiyorsunuz. Evden çıkmadan önce şöyle sorabilirsiniz: ‘Yanına arkadaşlarınla da paylaşacağın bir oyuncak daha alır mısın?’ Bu, ‘önden çocuğunuzu bilgilendirmek’ adına faydalı olacaktır. Kriz anında arkadaşlarına o oyuncağı verecek ve kararı da kendisi vermiş olacak.
Çocuklara Paylaşmayı Öğretmek ve Çocuğun Aidiyet Haklarına Saygı!
Lütfen anne baba olarak hiçbir zaman kendinizi bir başka çocuk ağladığı için kendi çocuğunuzun oyuncağını alıp paylaşmak zorunda hissetmeyin. Aksi davrandığınızda kınayan ayıplayan bakışlar olabilir ama doğru olan budur. Çocuğunuzun aidiyet haklarına saygı duymayı öğrenmeniz gerekiyor. Çocuklara paylaşmayı öğretmek konumuzu hemen bir örnekle düşünün; üzerinizdeki bluzu arkadaşınız beğendiği için hemen çıkarıp veriyor musunuz? Ya da her şeyinizi paylaşmak konusunda gönüllü oluyor musunuz? Olmuyorsunuz. İnsan olmanın doğasında aidiyet, bazı şeyleri sahiplenme arzusu var. Bu çocuklarımızda da var. O yüzden çocuklarımızın aidiyet ve sahiplenme haklarına saygı duyarak, onların da başkalarından paylaşılan şeyleri almaya alışmaları için zaman tanımak gerekiyor.
Irmak Kerimoğlu’nun diğer yazılarını okumak için BURAYA,
İlgili makalenin videosunu izlemek için BURAYA,
Irmak Kerimoğlu’nu Instagramdan takip etmek için BURAYA,
“Çocuğum Oyuncaklarını Paylaşmıyor” yazısını okumak için BURAYA,
Bizi Instagramdan takip etmek için BURAYA tıklayabilirsiniz.