Çocuğum oyuncaklarını paylaşmıyor, çok bencil diye asla düşünmeyin. Bu onun yaşının özelliği. Özellikle 1,5-2 yaşından sonra başlayan oyuncağı paylaşmama davranışı 4 yaşının sonlarında azalma göstermektedir. Evde oynamadığı bir oyuncak bir arkadaşı geldiğinde değerli olur ve oynanılmaya başlar. Sonrasında ardı kesilmeyen inatlaşmalar kavgalar. Benim diye bağırışmalar…
Evimize çocuklu misafir geldiğinde ve çocuğumuz oyuncaklarını paylaşmadığında öncelikle arkadaşımıza karşı bir mahcubiyet hisettiğimiz için çocuğumuza müdahale ediyoruz. Onu paylaşması için zorluyoruz hatta bazen paylaşmadığı için cezalandırıyoruz. Onlara kızmak ceza vermek sadece daha çok bağırmalarına, ağlamalarına ve inatlaşmalarına sebep olacaktır.
Çocukların kendi oyuncaklarını paylaşmama özgürlüğünden bahsetmemize gerek yok. Sosyal medya kullanan her anne artık bu uyarıları okuyor olmalı. Bu aşamadan sonra daha da önemli adım çocuklarımıza paylaşmayı nasıl öğreteceğimizdir. Çünkü sadece kendi oyuncakları değil ortak oyun alanlarındaki “ona ait olmayan” oyuncakları da paylaşmak istemiyorlar.
2 yaşındaki bir çocuğa “paylaşmak” kavramını anlatmak çok zordur. 4 yaşındaki çocuğa “Arkadaşın sana bu oyuncağı vermeseydi ne kadar üzülürdün” diyebilirsiniz, bunu anlar. Ama 2-3 yaş anlamaz ya da sendromları gereği anlamak istemez. “Paylaşmak” çocukların birkaç yılda geliştirebildikleri becerilerindendir.
Aşağıdaki 7 yöntem ile çocuğunuza paylaşmayı daha hızlı öğretebilirsiniz.
İçindekiler
1- Çocuğum oyuncaklarını paylaşmıyor cümlesini kurmayın- Rol model olun
Anne ve baba zaten çocukların rol modelleridir. Paylaşmayı öğretmek için de bu özelliği kullanmamız gerekir. Evde çocuğunuzla bir şeyler paylaştığınızda bunu mutlaka “paylaşmak” kelimesini kullanarak belirtin. Soyut bir kavram olduğu için eylemi gerçekleştirdiğinizde çocuğunuza hep belirtin. Ayrıca yanında çocuğum oyuncaklarını paylaşmıyor demeyin. Bunu değil “paylaşmayı” öğrenmeli. Örneğin;
” Elma yiyeceğim. Seninle paylaşmak istiyorum, yer misin?”
“Makarnayı beraber yapalım mı? Paylaşalım, sen bunları suyun içine at, ben de bunları”
Sadece bölünebilen şeyler için kullanmayın. Oyuncaklar bölünemiyor çünkü.
“Battaniyemi seninle paylaşabilirim, istersen gel birlikte oturup kitap okuyalım.”
“Bu koltuğu birlikte oturup paylaşabiliriz. Hadi gel dondurmalarımızı yan yana yiyelim.”
2- Sıra bende, sıra sende
Çocuğum oyuncaklarını paylaşmıyor dediğimizde bunu yine bir başka çocuğa yaptığını fark etmişizdir. Sizinle oynarken bir problem yaşamıyordur. Çocuğunuzla her oyun oynayışınızda sıra sende veya sıra bende cümlesini kullanmaya dikkat edin. Çünkü paylaşmayı öğrenmenin ilk adımı bu kelimelerdir. Ve bu kelimeleri siz ne kadar çok kullanırsanız o da kullanmaya başlayacaktır.
3- Rekabet içeren oyunlardan kaçının
Rekabet kötü bir şey değildir ancak okul öncesi çocuklar için tek kazananı olan oyunlar gelişimleri açısından tavsiye edilmez. Örneğin saklambaç oyununu bu yaşlara sobe yapmayı öğretmeden oynatın. Sadece saklananı bulmakla sonlandırın. Çocuklar bir araya geldiklerinde henüz oyuncakları paylaşamıyorlarsa şarkılarla oynanan oyunlar oynatın. Birbirleriyle böyle anları paylaşmaları da bir başlangıçtır.
4- Alarm ya da zil kullanın
Çocukların oyuncakları paylaşmak istememesinin sebeplerinden biri de, o oyuncağı kaybetme korkusudur. Arkadaşına verdiğinde bir daha geri alamayacaklarını zannettikleri için vermek istemezler. Bu nedenle çocuğunuz arkadaşıyla bir oyuncakla oynarken sıra sende komutuna ek olarak uyarıcı bir alarm ya da zil de kullanabilirsiniz. Çocuklar böyle sesleri duymayı severler sırf zil sesini duymak için bile oyuncağını karşı tarafa vermek isteyebilir. Ayrıca oyuncaklarını sonsuza kadar kaybetmediklerini bu şekilde göreceklerdir. Her zil çaldığında oyuncak diğer çocuğa geçer ve oynama süresi de adil bir şekilde dağıtılmış olur.
5- Tebrik cümlesini azaltın
Çocuklarımız bir şeyleri başardığında tabi ki de onları tebrik etmeliyiz. Ancak oyuncağını ya da yiyeceğini arkadaşıyla paylaştığında tebrik yerine çocuğunuzun dikkatini diğer çocuğun tepkilerine çekmelisiniz. Ona yaptığı davranışın sonuçlarını göstermelisiniz. Paylaşmak istemediğinde örneğin; “Paylaşmak istemediğin için arkadaşının yüzü nasıl mutsuz oldu değil mi?” Paylaştığında ise “Oyuncağını verince arkadaşının yüzü nasıl güldü değil mi? Bak çok sevdi ve mutlu oldu.” Başka bir cümle kurmayın konuyu uzatmayın. Çocuğunuz dikkat çektiğiniz bu durum üzerine kendisi harekete geçecektir.
6- Odasını birlikte hazırlayın
Evinize misafirleriniz gelmeden çocuğunuzun odasını ve oyuncaklarını birlikte hazırlayın. Ona hangi oyuncakları paylaşmak istediğini, hangilerini istemediğini sorun. Paylaşmak istediklerini okullardaki gibi kategorilere ayırıp odasında çeşitli yerlere yerleştirin. Ve odasının kapısını kapatın, arkadaşları geldiğinde onlara sürpriz hazırladığınızı söylersiniz. Bu şekilde oyuncaklarını paylaşmaya kendisi karar vermiş olacaktır.
7- Çocuğum oyuncaklarını paylaşmıyor Bir de “Beni Paylaş” oyuncağını deneyin
Yukarıdaki diğer yöntemleri uyguluyorum ama hala çocuğum oyuncağını paylaşmıyor diyorsanız bir de bu yöntemi deneyin. Çocuğunuza yeni bir oyuncak alacağınızı söyleyin ve o daha görmeden oyuncağın üzerine çıkmayan bir kalem ile “Beni Paylaş” yazın. Ve çocuğunuza, “Bu oyuncak sadece arkadaşlarla oynanabilen bir oyuncak bununla oynadığında biriyle paylaşman gerekiyor bak burada öyle yazıyor” diye gösterin. Evde sizinle paylaşmasını isteyin birlikte oynayın. Arkadaşları geldiğinde bu oyuncak üzerinden birlikte oynamalarını sağlayın. Bir top, balon, oyun küpleri gibi üzerine yazı yazılabilecek ve ortak oynanabilecek herhangi bir oyuncak olabilir. Gördüğünde hatırlatması açısından yazıyı büyük harflerle yazın.
Bu yöntemleri bir süre sonra siz de içselleştireceksiniz ve sizin davranış biçiminiz haline gelecek, dolayısıyla da çocuğunuz da kavrayacak ve uygulamaya başlayacak. Sabırlı olmanızı ve çocuğunuzu bu konuda çok zorlamamanızı tavsiye ederiz. Hiç gerginlik yaşamak istemiyorsanız da oyuncakları tamamen ortadan kaldırıp çocukları hareketli oyunlara yönlendirebilirsiniz.
Alternatif oyun listeleri için tıklayınız.
Instagram hesabımız için tıklayınız.