Katılma Nöbeti

Çocuğunuz düşme, ağlama ya da bir acı sonrasında nefes alamıyor, derisinin rengi maviye ya da daha solgun bir renge dönüşüyor ve bilincini kaybediyorsa “katılma nöbeti” geçiriyor olabilir. Her ne kadar kulağa korkunç gelse de sıklıkla endişelenmeye gerek yoktur. Bir diğer ismiyle “nefes tutma atakları” çocuklar arasında yaygın sayılabilecek düzeydedir ve sağlıklı çocuklarda da görülebilir.

Katılma Nöbeti Nedir?

Katılma nöbeti havaleye benziyor olsa da havale değildir. Genellikle 1-2 yaş arası çocuklarda çok daha sık karşılaşılan ve ağlama sırasında nefes alamama ile sonuçlanan bir durumdur. Çocuklar ağlarken nefessiz kalmış gibi sessizleşir, rengi morarır daha sonra derin bir nefes alarak ağlamaya devam eder. Bazen ise bu ağlamalar ve düzgün nefes alınamayan süre daha uzun sürerek kasılma ve kendini kaybetme ile sonuçlanabilir. Kendini kaybetme esnasında gözlerde kayma, titreme, kol ve bacaklarda atmalar şeklinde bir durum da yaşanabilir. Ataklar genellikle 6 yaşından sonra kendiliğinden kaybolur.

Katılma Nöbeti Nasıl Olur?

Nöbet genellikle, korku, öfke veya düşmeye bağlı ağlamalarla başlar. Çocuk ağladığında, kuvvetli bir nefes alır ve sonra nefesini tutar. Bağırmak için ağzını açar fakat sesi çıkmaz. Bu durum bilinç kaybı ile sonuçlanabilir. Sonrasında nefes almayı keser, yüzünün rengi değişebilir. Çocuk, nöbet sonrasında yorgun olur ama onun dışında ciddi bir sıkıntısı olmaz. Katılma nöbeti geçiren çocuk nefesini tutmayı istemli olarak yapmaz. Bu durum vücudunun ani bir olaya istemsiz yanıtıdır.

Nöbet sırasında yaşanan bilinç kaybı, beynin kısa süreli yeterince oksijen alamamasının sonucunda bir koruma refleksi olarak ortaya çıkar. Bilinç kaybı ile birlikte çocuğun normal nefes alıp verme fonksiyonu geri döner ve çocuk kısa süre sonra kendine gelir. Bu sebeple katılma nöbetinin hayati tehlikesi yoktur ve beyin hasarına yol açmaz.

Teşhis ve Tedavisi Nasıldır?

Yapılan araştırmalara göre katılma nöbeti olan çocukların büyük bir kısmında demir eksikliği anemisi görünüyor. Başka bir araştırmaya göre ise katılma nöbeti olan çocukların yüzde 20 ile 25’inin ailesinde katılma nöbeti olduğu görülmüştür. Katılma nöbetini teşhis eden herhangi bir test yoktur. Doktorlar genellikle çocuğunuzun hikayesini dinleyerek teşhis koyarlar. Doğru tanı konulabilmesi için süreci video kaydı ile doktorunuza sunabilirsiniz. Nöbet geçiren bir çocukta muhtemelen bu durum tekrarlanabilir, tedavisi için herhangi bir yöntem ya da ilacı yoktur. Fakat doktor çocukta demir eksikliği gözlemlediyse, bunun için bir tedavi uygulayabilir.

Nöbet Sırasında Nasıl Davranılmalı?

Nöbet sırasında çocuk kesinlikle sarsılmamalı, dik pozisyona alınmamalı ve suya sokulmamalıdır. Çocuk baygınsa yatay durmasına izin verilmeli, çünkü yatay pozisyon beynine giden kan akışını hızlandırarak çocuğun daha hızlı toparlanmasını sağlar. Nöbet eğer 1 dakikayı geçtiyse 112’den yardım istenmeli ve 3 dakika sonra eğer ilk yardım konusunda tecrübeniz var ise ağızdan solunum desteği verilmelidir.

Sevgiler..

Diğer yazılarımı okumak için BURAYA,

Bize instagram üzerinden ulaşmak isterseniz BURAYA tıklayınız.