Merhaba 31. Hafta, merhaba dünya! Sizin de içinizde partiye yetişmeye çalışan mısırlar patlamakta mı? O minik tekmeler bu zamana kadar aldığınız en güzel darbeler mi? Ve sizde gerçek aşkın ancak bir evlada duyulacağının farkına vardınız mı benim gibi, hatta henüz doğmamış bir evlada..
Kalbimi bu denli aşkla dolduran şey hormonların etkisi mi bilemiyorum. Yüreğim durmak bilmeden çağlayan bir ırmak, ellerim semaya uzanan şükür elçileri. Çok ulvi duygulara ev sahipliği yapıyorum bu dönem, her anne adayı gibi muhtemelen…
İçimde, ah içimde neler var…
- Mutluluk var; yakında kavuşacağımız için…
- Özlem var; bir cana yuva olmanın hazzından yoksun kalacağım için…
- Korku var; doğumun okuyup öğrendiklerimden farklı tecrübeleri için…
- Kaygı var; aldığım kiloları nasıl vereceğimi bilemediğim için…
- Endişe var; yavrumu İlke’leri olan Duru bir insan olarak nasıl yetiştireceğimi ve ona nasıl iyi ebeveyn olacağımı bilemediğim için…
Ve bir can var içimde, tüm bu sorulara net cevabı olan! Zamanı gelecek, yaşayacak ve başaracağız.
Sona yaklaşırken bir yengeç burcunun duygusallığını yaşıyorum kabul, sevgili eşim gibi sizde beni idare edin olur mu 🙂
Size bu hafta beni derinden endişelendiren bir konu olan doktor seçimimden bahsetmek istiyorum. Önceki yazılarımda ilk doktorumdan ve ne kadar memnun olduğumdan bahsetmiştim. Taşınma sonrası (ne yazık ki) yeni bir doktor arayışına girmiş, bir kaç doktor sonrası (tavsiye üzerine) iç güveysiden hallice bir doktor daha bulmuştuk. Böyle söylüyorum çünkü içime sinmeyen bir şeyler var. (eşim abarttığımı ve diğer doktorla elbette aynı olmayacağını söyleyip duruyor, ona göre gayet iyi bir doktor bulduk) Zamanın daraldığını ve birkaç doktor daha değiştirmeye vaktim olmadığını, zaten biraz problemli gebeliğimi tekrar anlatıp ve yeniden başlamanın oldukça güç olduğunu biliyorum. Ama içime si-ne-mi-yor!
Neden içime sinmiyor?
Sorduğum sorulara “abartıyorsun” gibi bir yaklaşımla cevap veriyor. “Her kadın doğum yapıyor”, “hurafe onlar” gibi keskin cevapları var, insanı sormaktan yıldırırcasına. Doğum eylemini gerçekleştirecek ilk kişi ben değilim bunun farkındayım elbette ama sormam ve öğrenmem gerek her şeyi, nitekim onun işi benim ise ilk tecrübem.
Güven eksikliğimin, eski doktorum gibi olmamasından kaynaklanıp kaynaklanmadığının muhasebesini yapıyorum, ama hayır. Öyle değil. Gerçekten değil.
Zamanı gelmediğini düşündüğü hiç bir soruya cevap vermiyor. Zaten biz soru sormadan da cevap vermediği için, yorucu ve sinir bozucu bir durum ortaya çıkıyor.
Bende tipik bir yengeç burcu isem, başıma gelecek şeyler olduğundan eminim! Ama resmen tutuldum kaldım bir şey yapamıyorum. Umarım yanılıyorumdur.
Kadın Doğumcunuzdan neler beklersiniz?
Hamilesiniz. İlgiye, bilgiye ihtiyacınız, korkularınız, kaygılarınız ve endişeleriniz var. Doktorunuz ise bu dönemdeki en büyük destekçiniz. Eğer öyle ise şanslısınız,değil ise bilmediğiniz bir duruma bodoslama dalıyorsunuz demektir. Ben kadın doğumcuların muayene etmek ve doğum yaptırmak dışında, ılımlı olup, sakinleştirip, şefkatli olması gerektiğine de inanıyorum. Bu yüzden lütfen sürecinizi iyi planlayıp “güveneceğiniz” bir doktor bulun kendinize. Umarım bu yazdıklarım tamamen abartı olur, yanılırım ve size doğum sonrası “ben yandım siz yanmayın” başlıklı bir yazı ile gelmem…
- Erkek kadın doğumcuların, kadın olanlardan daha ilgili ve daha iyi olduğuna dair söylentiler var, siz ne düşünüyorsunuz?
Bebeğiniz bu hafta neler yapabiliyor?
- Yaklaşık 1500 gr ağırlığında ve 45 cm boyunda olan ve artık doğsa yaşayabilecek bir bebeğiniz var! (doğuma kadar daha 1300 ile 2300 gram arası daha gerekiyor)
- Beyni gelişiyor ve bazı görevleri devralıyor.
- Giderek daha uzun sürelerde uyuyor. (Rem Uykuları) 🙂
Gebelik günlüğüme ulaşabilmek için buraya,
www.tatlibirtelas.com Instagram hesabına ulaşabilmek için buraya tıklayabilirsiniz.
Her gebeliğin ve her gebe kadının birbirinden farklı olduğunu lütfen unutmayın. Yazdığım şeyler referans olabilir ancak ölçü değildir. En doğru bilgiyi doktorunuzdan edinebilirsiniz. Mutlu gebelikler 🙂