Ana Sayfa Anne Psikolojisi Çocuklara Karşı Öfke Kontrolü

Çocuklara Karşı Öfke Kontrolü

621
2

Konumuz Çocuklara Karşı Öfke Kontrolü! Evet uygulaması kadar kulağımıza da kötü geliyor değil mi?  Ebeveynler olarak çocuklarımızın karakterini ve yapısını biliyoruz ama bazı davranışlarımızın ileride karakterlerine katacakları davranışlar olduğunu unutuyoruz zaman zaman…

Çocuklara karşı öfke kontrolü, Çocuklara Karşı Öfke Kontrolü, Tatlı Bir Telaş

Neden azarlama yolunu seçiyoruz?

Çünkü böyle davranarak baş edemediğimiz davranışlarını bastırmaya çalışıyoruz. Bazen sözümüzü dinlediklerine ikna olup yönteme devam ediyoruz… Sonrasında ne mi oluyor? Her çocuğun yapabileceği üzere olayı kavrayıp, çıkış yolları bulmaya başlıyorlar ve dışa vurum yöntemini seçiyorlar. Etkiye tepki her zaman geçerlidir. Çocukların en etkin olarak bildiği yöntem de budur. Bebekliklerinden itibaren konuşmalara,gülmelere,oyunlara,etrafında onu rahatsız eden seslere veya nesnelere,altını ıslattığında bezine,hoşuna gitmeyen bir yiyecek verildiğinde yemeğe,yemeği verene ve bunun gibi bir çok dış etkene tepki vererek öğrenmişlerdir bu yöntemi…

Mevzu azarlamak olduğunda ise durum iç dünyalarında çok daha fazla şeyi etkiliyor ve sorunlara yol açıyor. Sesimizi her yükselttiğimizde önce korkulu ve çekingen tavırlar sergilerler,sonrasında ise çoğunlukla ağlama ile sonlanır durum. Ve çoğu zaman teselli edilmeden ikna da olmazlar! Ama baş etme yöntemini bulduktan sonra bu devam eden davranışa aynı şekilde tepki vermeyi seçer çoğu çocuk. Gözümün içine baka baka yapıyor dediğimiz çoğu şeyi tepkimizi ölçmek için yapıyorlar aslında. Biz tepkinin şeklini nasıl ayarlarsak onlar da öyle karşılık veriyor.

Peki ya başkalarının çocuğunuzu azarlaması durumunda ne yapılmalıdır

Bu duruma müsaade edilmemelidir. Her ne kadar yanlış bir şey bile yapmış olsa,kimsenin sizin çocuğunuza bağırmaya ya da azarlamaya hakkı yoktur. Bu konuya ihtimam gösterilmelidir.Evde ise otorite sadece tek ebeveyn üzerinde olmalıdır. Genellikle o ebeveyn anne’dir, çünkü zamanını en çok geçirdiği kişi o’dur. Eğer otorite sahibi kişi anne ise başka bir uyaran çocuğun otorite benliğini bozacak ve durumu kavramasında sorun çıkaracaktır. Her kim olursa olsun azarlama hakkına sahip değildir. Uyarı yöntemine anne karar verir ve sadece o söz sahibidir. Bazı durumlarda otorite sahibi babalar da olabilir o durumda ise söz sahibi sadece baba’dır. Etrafımızdaki insanlar bazen (belki bize yardımcı olmak için) bu yönteme başvurabilirler fakat bu yöntem çocuğumuza zarar veren bir davranış biçimidir. Buna izin vermek ya da vermemek bizim elimizdedir. Böyle bir durum ile karşılaştığımızda mutlaka karşıdaki kişiyi nazik bir şekilde uyarmalıyız çünkü bu durum uzun vadede çocuğunuzda davranış bozukluğuna sebep olacaktır. O esnada susmuş veya yaptığı her ne ise bırakmış olması bir zafer değildir. Çocuklar çok basit ama bir o kadar da karmaşık kafa yapılarına sahiptirler.

Peki çocuğumuza karşı nasıl öfke kontrolü yapabiliriz?

Bu durum her çocuğa göre ayrı şekillenecektir. Çocuklarınızı en iyi tanıyan sizsiniz, dolayısıyla baş etme yöntemlerini de size verdikleri sinyallerle belirleyebilirsiniz. Ben ne kadar etkili oluyorum derseniz, çok değişken bir ruh haline sahip bir erkek çocuk annesiyim o yüzden duruma göre davranmaya çalışıyorum ve emin olun her zaman başarılı olup ona ulaşamıyorum ve o da tepki veriyor doğal olarak çünkü onlar da en az bizim onları çözdüğümüz kadar bizi çözüyorlar ve ona göre davranmayı iyi biliyorlar.

Her şeyi denedim ama ona ulaşamıyorum,beni hiç dinlemiyor

Bu gibi durumlarda ise uzman bir psikolog veya pedagog’dan yardım alınabilir. İletişim sağlıklı değil ise bu şekilde yardım ile iletişim sağlamlaştırılabilir.

Örneğin benim çocuğum baş başayken genellikle söz dinleyen ve ortamında huzurlu bir çocuk oluyor ama dışarıda,arkadaş veya yaşıtlarıyla bir araya geldiğinde bir de özellikle çok fazla uyaran olduğu mekanlarda tam tersi şekilde söz dinlemeyen bir hale bürünüyor. Her hareketine müdahale eden bir ebeveyn değilim, hangi noktaya kadar bekleyeceğime ben karar veriyorum sonuçta.(asla dış seslere kulak vermem,mahalle baskısına uymam) bu dışa vurumların her evresini yaşadım ve yaşıyorum oğlumla ve görüyorum ki azarlama azarlamayı getiriyor. Önce kendimize hakim olmayı ve karşımızdakinin küçük bir çocuk olduğunu sadece o an onu yapmak istediğini ve o sebeple bu şekilde davrandığını kendimize tekrarlamalıyız. Bu yol sonraları bize artı olarak dönüyor çünkü test ettim ve onayladım.

Çocuğunuza sağlıklı bir şekilde ulaşma yolunda sizler için yardımcı olacağına inandığım (uzmanların onayladığı) bir kaç madde sıralamak istiyorum;

  1. Doğru komut verme yöntemi,
  2. Dikkatini başka bir yöne çekme,
  3. Öfkelenmesine sebep olan olaylar hakkında detaylı bir konuşma yapma,
  4. Tutarlı ve kararlı davranma,
  5. Sorumluluk verme,
  6. Enerjisini atabileceği grup oyunlarına yönlendirme,

Bunlara rağmen devam eden bir iletişim sorunu yaşıyorsanız mutlaka bir uzmana danışmanızı tavsiye ederim.

Sevgiler

 

Önceki İçerikYeni Anneye Mektup Var
Sonraki İçerikBir Emzik Bıraktırma Hikayesi
İngiliz Dili ve Edebiyatı okuyup yarım bıraktım. En sevdiğim şeyler yazmak ve okumak olduğu için devamlı bilgi topluyor ve bu bilgileri paylaşmaktan mutluluk duyuyorum. Bir nevi terapi gibi. 2012 ve 2018 şubat doğumlu 2 erkek çocuk annesiyim. Topladığım,biriktirdiğim ve hala öğrenmeye devam ettiğim tüm bilgileri paylaşmak en büyük amacım.
Subscribe
Bildir
guest

2 Yorum
Eskiler
En Yeniler Beğenilenler
Inline Feedbacks
View all comments
Cansena
Cansena
04/01/2019 11:48

Gayet bilgilendirici bir yazı olmuş ??