Çocuklarımız büyüdükçe okul arayışına ve böylelikle de öğrenme tekniği terimlerine merhaba diyoruz. Geçen sene kızım için Anneli Oyun Grubu ararken Montessori felsefesi ile karşılaşmış ve bununla ilgili bir yazı yazmıştım. Bu sene ise bir seviye atlayıp Annesiz Oyun Grubu’na terfi olarak Meraklı Çocuklar Anaokulu ve bununla birlikte Reggio Emilia Yaklaşımı ile tanıştık.
İçindekiler
Reggio Emilia Yaklaşımı
Okul öncesi dönemde çocuklara bilgiyi doğru bir şekilde verebilmek için birçok yaklaşım ve felsefe var. Reggio Emilia Yaklaşımı da bunlardan biri.
Reggio Emilia, okul öncesi ve ilköğretime odaklanmış bir eğitim felsefesi. İlişki odaklı ortamlarda kendini yönlendiren, deneysel öğrenmeyi kullanan, öğrenci merkezli ve yapılandırmacı olarak tanımlanan bir pedagoji…
İsmini İtalya’da bir şehirden alan yaklaşım, 2. Dünya Savaşı sonrası bölgede yaşayan halkın çalışmaları sonucu oluşmuş ve Loris Malaguzzi tarafından kurulmuştur.
Bu yaklaşımda “sınıf” kelimesi yerine “atölye” ve “mini atölye” terimleri vardır. Sanat ve oyun temelli olan bu yaklaşım, çocuğun içsel motivasyonunu geliştirmeyi amaçlar. Bu nedenle açık uçlu ve doğal materyaller, sanat malzemeleri, boyalar, büyük boyutlu ve farklı özellikli kağıtlar okulun her yerinde görülebilir.
Günlük planlama esnektir ve çocukların ilgileri doğrultusunda ilerler. Farklı formlarda ve özel olarak dizayn edilmiş aynalar, projeksiyon ve ışık Reggio’da vazgeçilmez öğrenme araçlarıdır. Çocuğun gelişim sürecinde ise dökümantosyon, fotoğraf ve bol miktarda kayıt tutularak değerlendirme aşamasında kullanılır.
Özetle bu yöntem, ebeveynleri, öğretmenleri ve çocukları öğrenme girişiminde eşit paydaştıran bir yaklaşımı içeriyor.
Aşağıda size okul öncesi dönemdeki eğitim için Reggio Emilia yaklaşımının 5 temel unsurundan bahsedeceğim…
1. Çocukların öğrenme ilgi alanlarına dayanmaktadır
Reggio Emilia yaklaşımı çocukların doğal merakları ve yaratıcılıkları ile kendi içlerinde öğrenebilmeleri ile açıklanabilir. Çocukların nelere ilgi duydukları, öğrenme süreçlerinde önemli bir unsur sayılıyor.
2. Reggio Emilia Yaklaşımı ‘nda öğretmenler ve ebeveynler, işbirlikçidir
Reggio Emilia yaklaşımında öğretmenler ve ebeveynler çocukların öğrenme sürecinde işbirlikçi olarak hareket ediyor. Reggio Emilia yaklaşımı, öğretmen ve velileri çocuklara bilgi ve yardım sunmaları için teşvik ediyor. Ancak öncelikli olarak çocukları her konuda dinliyor, gözlemliyor ve buna bağlı olarak da ilgilerine yönelik yönlendirmede bulunuyorlar.
3. Sınıf ortamı “üçüncü bir öğretmendir”
Reggio Emilia yaklaşımı çocuğun çevresini, çocuğun öğrenme deneyiminin zenginleştirilebileceği mükemmel bir ortam olarak görüyor. Bu sebeple ferah, konforlu ve misafirperver bir sınıfa ihtiyaç duyuyor. Sınıflar çocukların keşfetmesi için “çeşitli öğrenme araçlarına erişim sağlamalıdır” deniliyor.
Aynı zamanda grup ve akran iletişimi, erken çocukluk eğitimi için yaklaşımının temel ilkelerinden. Çocuklar genellikle küçük ve büyük grup projelerinde yer alıyor. Böylelikle çocuklar, “konuşmaya, eleştirmeye, karşılaştırmaya, müzakere etmeye, hipotez kurmaya ve problem çözmeye” teşvik ediliyor.
4. Çocukların öğrenme gelişimi belgeleniyor
Reggio Emilia yaklaşımı bir çocuğun bağımsız öğrenmesini teşvik ettiğinden, öğrenme sürecinin dikkatlice belgelenmesi çok önemlidir. Yaklaşım bu tür belgelerin çoğunlukla görsel olarak yapılması gerektiğine inanıyor. Gün içerisinde öğretmenler fotoğraf çeker, çocukların çalışmalarını (çizimler, el sanatları, sanat eserleri veya “ çocuk düşüncelerinin transkriptleri ” gibi) kaydeder ve bunları sınıfta gösterir. Bu şekilde öğretmenler ve ebeveynler her çocuğun bireysel öğrenme sürecini takip edebilir.
5. Öğretmenler çocukların öğrendiği her konuya odaklanır
Reggio Emilia’nun çocukluk eğitimine yaklaşımı, çocukların “sınırsız sayıda” öğrenme yöntemine sahip olduğuna inanmaktadır. Bu nedenle, bu yaklaşımına sahip okullar, çocuklara birçok materyal, yöntem, enstrüman, faaliyet, fikir, araç ve benzeri tüm bu öğrenme araçlarını, devam eden ilgi alanlarına göre çocuklara sunmaktadır. Öğrenme ve keşfetmeye yönelik uygulamalı bir yaklaşımdır.
Yukarıdakiler belki de Reggio Emilia yaklaşımında en bilinen ve en önemli unsurlardan bazılarıdır. Erken çocukluk eğitiminin bu yöntemi, eğitimciler tarafından kolay uygulanabilen, ancak bütüncül yaklaşımı nedeniyle en popüler yaklaşımlardan biridir.
Okulumuz haftaya başlıyor, Reggio Emilia Yaklaşımı ile ilgili deneyim ve fikirlerimi detaylarıyla birlikte sizler ile paylaşıyor olacağım.
Sevgiler…
