İsminin bile çok ürkütücü olduğu bir konudan bahsetmek istiyorum şimdi sizlere. Kızım Lena’nın yaklaşık 1 sene önce yaşadığı neyse ki çok uzun süre devam etmeyen bir durum: Gece Terörü!
İçindekiler
Nedir Bu Gece Terörü?
Öncelikle belirtmek gerekir ki gece terörü bir uyku sorunudur. Uyku Terörü olarak da adlandırılır. Genellikle uykunun ikinci evresinin yani Non–REM evresinin 3 ve 4’üncü kısımları arasında meydana gelir. Yani tahminen, çocuğunuzun uykuya dalışından ortalama 90 dakika sonrasına denk gelen bir süreden bahsediyoruz. Kabusla Gece Terörü Arasında çok belirleyici iki temel fark vardır. Birincisi, kabuslar uykunun ilk evresi olan REM sırasında meydana gelirken, gece terörü çok daha derin bir uyku kabul edilen Non–REM sırasında olmaktadır. İkincisi ise kabus sonrasında çocuk uyandığında yaşadıklarını hatırlayıp anlatabilirken, uyku terörü yaşayan çocuk yaşadıklarını hatırlayamaz.
Genellikle 4-12 Yaş aralığında görülse de ergenliğe doğru sıklığı azalır. Çok nadir de olsa yetişkinlerde de görülebilir. Gece terörleri bazı günler 1-2 dakika sürebilirken, bazen 30-40 dakikayı bulan nöbetler şeklinde olur ve çocuğunuz bir türlü uykusuna dönemeyebilir.
Gece Terörünün Belirtileri Nelerdir?
- Uyku sırasında aniden başlayan ağlama
- Çığlık atma
- Hızlı soluk alıp verme
- Kalp atışında hızlanma
- Terleme
- Çocuğunuzun size baktığı halde sizi görmemesi
- Uyanıkmış gibi görünse de aslında uyanık olmaması
- İstemsiz kol ve bacak hareketleri (vurma, itme, tekmeleme, çekme vs.)
Gece Terörü Neden Olur?
Lena uykusunda bu tepkileri vermeye başladığında 2 yaşındaydı. Kendini ifade edemediği için önceleri kabus gördüğünü düşünmüştük. Daha sonra araştırdığımızda emin olduk ki, kızımız gece terörü yaşıyordu. Hemen sebeplerini araştırmaya başladım.
Araştırmalarım sonrasında gördüm ki; genetik etkenlerin yanı sıra, uykusuzluk, aşırı yorgunluk, stres, kaygı, yüksek ateş, yabancı bir ortamda uyuma, ışık ve gürültü, bazı ilaçlar (soğuk algınlığı, antibiyotik, alerji ilaçları vs) gibi faktörler uyku terörü yaşama riskini arttırıyormuş. Fakat Lena’nın çok daha önemli bir faktörü daha vardı: aramıza yeni katılan kardeşi Tuna. Her ne kadar ilgiyi bebeğe yoğunlaştırmayıp, Lena’yı sürece ve kardeşine alıştırma bakımından ciddi çabamız olsa da, bu dönem belli ki onun için ciddi bir stres ve kaygı hali yaratmıştı. O dönemde danıştığım bir pedagog da bu noktayı işaret edince, eskisinden daha hassas davranmaya özen gösterdik.
Atak Sırasında Ne Yapılmalı?
- Öncelikle sakin olun.
- Atak öncesinde çocuğun odası, yatağı ve yatağının çevresini güvenli bir hale getirin.
- Kesinlikle ani ışık yakmayın ve onunla yüksek sesle konuşmayın, ani gürültüden kaçının.
- Çocuğu kendisine zarar vermeyecek şekilde tutun
- Çocuğu uyandırmaya çalışmadan bu halin geçmesini bekleyin.
- Çocuğu odadan başka bir mekana götürmek, sakinleşmesi için arabaya bindirip gezdirmek gibi davranışlardan sakının.
Gece Terörü Nasıl Önlenir?
Öncelikle bu durumun ciddi bir hastalığa yol açmayacağını ve geçici bir durum olduğunu bilmeliyiz.
- Gece terörüne ilk müdahale, başlangıçta çocuğun uyku hijyeninin sağlanması yönünde olmalıdır. Çocuğu gün içerisinde aşırı bedensel yorgunluktan korumak ve gün içinde uykusuz kalmasını önlemek önemli bir etken. Çocuğun uyku saatleri belli olmalı ve her gün bu saatlerde uyutulmalıdır.
- Çocuk ekrandan (telefon, tablet, tv) olabildiğince uzak tutulmalıdır.
- Uykusunu kaçırabilecek ya da uykusuzluğa neden olabilecek her şey odadan çıkarılmalıdır.
- Gece terörü her gün aynı saatler arasında görülüyorsa, oluş zamanından 15 dakika kadar önce çocuğu uyandırmak faydalı bir yöntem olabilir.
- En önemli önlem ise gece terörüne sebep olan unsurun tespit edilmesi ve çocukta yarattığı kaygının ortadan kaldırılmasıdır.
Eğer ataklar çok sık ve 2-3 aydan uzun bir süredir devam ediyorsa mutlaka çocuk psikiyatri ya da çocuk nöroloji uzmanına danışılması gerekmektedir.
Tüm yazılarımı okumak için BURAYA tıklayayınız.
Bize instagram üzerinden ulaşmak isterseniz BURAYA tıklayınız.
